Maximus’un ölümünden sonra, Lucilla’nın oğlu Lucius, Roma İmparatorluğu’nun tehlikelerinden uzaklaştırılarak güvenli bir yere gönderilir. Roma’nın yozlaşmış politikaları, entrikaları ve iktidar mücadelelerinden uzakta, Kuzey Afrika kıyılarında huzur içinde büyür. Ancak geçmişi, beklenmedik bir şekilde onun karşısına çıkar. Yeni hayatını kurduğu Numidya, General Marcus Acacius’un yönettiği Roma lejyonlarının işgaline uğrar. Yaşadığı büyük trajedilerin ardından Lucius, Roma’ya götürülerek gladyatör ahırlarının acımasız dünyasına adım atar. Macrinus adlı bir gladyatör tüccarına satılan Lucius, arenada hayatta kalmak için ölümüne mücadele etmek zorunda kalır. İçinde büyüyen öfke ve intikam ateşi, onu Roma İmparatorluğu’na karşı büyük bir darbe indirmeye ve en büyük düşmanıyla yüzleşmeye sürükler.