Dünya tarihinin tanıklık ettiği en büyük çatışma olan III. Dünya Savaşı, sona ermiş ve insanlık, savaşın ardından ortaya çıkan sonuçlarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu savaşın getirdiği faşist ve baskıcı düzen, bireylerin bu yeni gerçeklikle başa çıkabilmesi için duygularını kontrol altında tutma çabası içindedir. Yasaklarla dolu bir ortamda, insanların ilgisini çekebilecek ve umut aşılayabilecek her şey kısıtlanmıştır. Bu kısıtlamalara karşı duran kişilerden biri de John Preston’dır, ki o, bu dönemin baş idamcısıdır.